Daha Önce Gİtmiş Olan

Metalar ve geri kalanların olduğu bir ruh dünyasında yaşanıyor aslında yaşanılan her şey. Geçmişin kendi içindeki renk spektrumunun bir oyunu gibi, baktıkça yaşamını retrospektif bir şekilde gözden geçirebiliyorsun ama gerçekten neyin ne olduğunu bir türlü anlayamıyorsun. Bu sebeple değer yargıların gün geçtikçe saçmalıyor, belki değişiyor, belki sen değişiyorsun, belki değişiyorsun, belki değişiyor.

Sonra başımın içine bir ağrı saplanıyor, buzun içine metalden bir çubuk saplanırmış gibi beynimin içine içine giriyor, bazen bunun gerçekten olmadığını düşündüğümde baş ağrısı şiddetleniyor ve beni çıldırtıyor.

Bazen gerekli diyalekti tutturabileceğin varlıklar sınırlı, çünkü senin daha önceki bildiğin ve gördüğün şeyleri onlar bilip görmedi onların ki renk spektrumunun bir başka tarafında idi bu sebeple tamamen ayrı ve bağımsız hayatlardan bahsediyoruz aslında ve ben gerçekten bunun sebebini anlayamıyorum.

Uykulu olduğunuz vakit aslında yakınlaşıyorsunuz biraz gitmek istediğiniz yere, kendinizi güvende hissettiğiniz ve asla çıkmak istemediğiniz, çıkmak istemeyeceğiniz o yer.

Gözler yavaş yavaş kapanırken süre gelen serzenişli mutlulukların ilelebet olmasının sebebi büyük oranla bu olsa gerek.

Tabii birde insanlar var, farklı boylarda,karakterlerde,niyetlerde,saçlarda,ruhlarda insanlar var, hepsi tamamen farklı gibi görünse bile aynı deriye ve saç köklerine sahipler.

Daha önce gitmiş olanlar var birde, işte onlar Tepelerdeki Şehirler'de yaşıyorlar, dahil olmak istediğim.