13.10.2010

Eko ve Görece

Hayatımızda bazı kararları vermek zorundayız, vermesi zor olan bu kararlar bizim kim olduğumuzu şekillendirir.

Çoğu insanın hayatı üstlerinde olan otorite figürlerinin (aile,arkadaş ortamı vs.) yönlendirmesi ile dalgalara takılmış tahtalar gibidir. Kendi kararlarını verip yaşamını eline almak zor gelir insanlara,çünkü zordur hayatınla ilgili gerçekten istediğin şeyleri yapabilmek,bu gücü elde edebilmek,bağımsızlığını ilan edebilmek ürkütücüdür.

İnsanlar sınırlı olmaktan yakınırlar fakat özgürlük istemezler aslında, kendi sınırlı ve bildikleri alanlar içinde yaşamak ve bunu yaparken aslında daha farklı şeyleri istediklerini farketme durumuna ise "hayal" derler.

Üniversiteler aslında ne okuduğunu bilmeyen,ne istediğinin farkında olmayan milyonlarca genç ile dolup taşıyor,sosyal olarak çevrelerine uyum sağlamak adına yapılan pek çok otomatik hareketten birisi bu. Üniversite okursunuz çünkü toplumda üniversite okumayana adam demezler,evlenirsiniz çünkü doğru olan budur.

Sosyal Normlara veya "Eğer insanlar kadınla erkek sevişmelidir fikrine alıştırılmasalardı toplum daha farklı olurdu" konularına girmeyeceğim, zaten bunları biliyoruz.

Ama bir kere buradasın, eğer reenkarnasyona,İslam Tanrısına,Hristiyan Tanrısına inanmıyorsan sadece bir kere burada olduğunun farkında olmalısın,başka şansın yok,sadece bir eko olarak kalmak istiyorsan bu hayatta,sadece güvenli çemberinde yaşayıp,olgunlaşıp,büyüyüp ölmek istiyorsan,geride sadece bozuk genlerinden bozuk bir kopya bırakmak istiyorsan eğer kimsenin sana karıştığı yok.

Fakat bana bu düşünceler inanılmaz korkunç geliyor. "Standart" kelimesini kaldıramıyorum, kalıcı olmak istiyorum,sadece yaşamış olmak istemiyorum,yaşamım ile ilgili bir takım kanıtlar bırakmak istiyorum Dünya'da.

Yalnızca bir kere buradasınız, geçen saniyeler geri gelmeyecek, sevdiğinizi söyleyemediğiniz insan yarın burada olmayacak, bunu aklınızdan çıkartmayın...

Bilemedim

Burada kalmamın tek sebebi buraya ihanet etmek istemeyişim aslında. Bir yanım daha derli toplu, kendi adını taşıyan bir yere geç diyor, öteki yanım ise buranın güvenli,bildiğin yapısından kopma diyor.

Sahip olduğum eşyalara da sıkı bağlı bir insanımdır, materyalist sayılmam fakat bir eşya benimle yeterince vakit geçirdi ise ondan kopmak zor gelir bana, bırakmak istemem kolay kolay.

Komik olan şey insanlar ile ilgili böyle bir derdimin olmayışı. İnsanları çok kolay silebiliyorum,geriye dönüp bakmıyorum,canımı sıkan insanları hayatımdan çıkartırken üzerinde çok durup düşünmüyorum,basit ve net bir şekilde gerçekleşiyor kafamda bu süreç.

Fakat burası benim için oldukça önemli, birde neredeyse kimse okumuyor, bu "okunmama" durumu hoşuma bile gitmeye başladı bir nevi. Burayı sanırım hep tutacağım...