19.05.2009

Wilburdey II.



Wilburdey yavaşça sigarasını yaktı, biliyordu ki bugün onun günüydü...

Angaryacı genellikle haftada bir avlanmayı seçiyordu, işini fazla sık değil hakkıyla ve yakalanmayacak aralıklarla yapmayı tercih ediyordu.Kendisi gibi diğer "Angaryacılar"ın periyotları değişebiliyordu. Kimisi günde beş veya altı ava kadar çıkabiliyordu.

Wilburdey bu kadar özensiz değildi...

Her ne kadar gösterişlerin adamı olmasada Wilbur bu hafta büyük ve ibret veren birşey yapmak istiyordu, bu hafta televizyonlarda eserinin görülmesini istiyordu.

Sabahtan beri takip ettiği bu genç kızda karar kılmıştı, daha 20lerinin başında olan bu kız ailesine okula gittiğini söyleyerek evden çıkmış fakat bunun yerine sokakta serserilerle beraber sigara içiyordu.
Wilburdey insanların varlıklarının anlamsızlığını bu kadar barizken anlayamamalarına şaşırıyordu.

"Tanrı beni sizleri gözlemleyip acınıza son vermem için mi yolladı?" diye fısıldadı kendi kendine.

Bu küçük orospu gece 12-1 gibi takıldığı serserileri bırakıp eve doğru yol almaya başladı, fakat Wilbur kızın evini zaten biliyordu, oraya varmadan önce başka canlar almak istiyordu.

Böylece kızın konuştuğu serserilerde karar kıldı, hem bu cinayetleri birbirine bağlayabilir ve "Satanist kurbanlar" kısvesi altında "Angarya" kotasını doldururdu haftalık.

Serseri çocuklardan birisini ara sokağa girene kadar bekledi ve sonra arkasından çağırdı;

"Hey evlat, bakarmısın"

Çocuk sanki Wilbur'a bir zarar vermek istercesine agresif bir şekilde döndü;

"Ne istiyorsun ?"

Wilbur sakince yanına gitti ve en sevdiği neşterini birden bire çocuğun göğüs kafesinin ortasına soktu, hergün bilediği ve motor yağı ile temizlediği neşteri zarif bir bilek hareketi ile aşağı doğru ittirdi.

Gerizekalı çocuğun göğüs kafesi bir tavuğu kesermiş gibi kesildi ve dışarıya organlar ile sıvılar fışkırmaya başladı.

Bütün bunlar olurken çocuk Wilburdey'e bakıyordu ve ağzından kan gelmeye başladı.

"Şimdi görüyormusun? Eğer hepinizi bu şekilde güzel güzel katledebilirsem inan ki toplum çok daha iyi bir yer olacak, bana inanıyorsun değil mi? İnanıyorsun değil mi cahil orospu çocuğu?"

Cahil genç cevap bile veremeden yere yığıldı fakat Wilbur bu çocuğun cesedini rahat bırakmayacaktı.

Öncelikle midesini neşteriyle yarıp bir bir bağırsaklarını dışarıya çıkarttı ve onları çevredeki metal çitlere bağladı, akciğerini yanında getirdiği et döveni ile saatlerce dövdükten sonra kafasını çevreden bir taş alarak vura vura ezdi.

Şimdi çocuğun göz bebeklerinden kan ve kornea sıvısı akıyordu.

Wilburdey eğlenmek için çocuğun nefes borusunu olduğu yerden çıkarttı, sanki elektrikli süpürgenin arkasından fişini çıkarır gibi rahattı, sonra bütün bu nefes borusunun içine kurt sürüsü yerleştirdi, bir iki güne kadar iç organlardan beslenmeye başlarlardı.

"Şimdi sıra küçük orospuda"

Diye fısıldadı Wilburdey.

Bu ülkede ne bulunabilir ne de tehdit altında olabilirdi...

Yaşamak için güzel bir gündü...

Hiç yorum yok: