7.05.2011

Anoreksiya

Günler geçmiş, günler geçmiş ve katman katman artmış bir takım yankılar içimde. Ne olduğunu çözemediğim, neler olduğunu bilmediğim, sadece benim anlatabileceğim dertlere sahiptim. Vücuda verilen zararlar ve çektirilenler, sadece sigaranın uzaktan gelen dumanı gibiler. Yakındayken zehirliyor, uzaktayken güzel görünüyor.

Kara hüznün yansımaları gibi, duyguların da çeşitli renkleri vardı ve beyaz duvarlarında.

Balyozla girmek lazımdı belki bu düşlere ve rüyalara. Çünkü her gece geri geldiğinde, ay tekrar yukarı çıktığında duvarlara dair hiç bir şey kalmaz olurdu bu dünya üzerinde. Duvarlar ise ancak ne ile yapıldıkları kadar önemliydi son tahlilde. Ne de olsa, kralların kendi ülkesinde, dört duvar arasında yaşadıkları gerçeklikleri kayda değer değildi.

Pek çok söz söylendi belki, pek çok kelam edildi. (Aslında bunların ikisi de aynı şey fakat tek bir anahtar sözcük etmiyorlar ne yazık ki, lakin ikisini bir araya getirecek kelimeler bulamadım)


Ben ise bunca zaman sigaralar ve omurgaya yerleşen zehirler ile ilgili yazmak yerine denizler ve okyanuslar ile ilgili yazabilirdim fakat yazmadım. Acı çekmekten şuh keyifler aldım belki, acı çekmeyi sevdim belki, belkiler ile doluydu bütün dönüşlerim, bu yüzden tam sözcükleri seçmekten her zaman kaçındım.

Her şey kaybolmuş bu dünya da, tek yapılabilecek şey çoktan kaybolmuş düşler ve hayaller ile ilgili uykusuzluk sürgünlerine davet etmek ruhları. Ruh hali değişmiş, vecd halini bulmuş, her gerçeklik yerini başka bir koyuya bırakmış, ruhların rengi atmış ve insanın hali değişmiş.

Pek çok durumlar anlatılmış, pek çok şey resmedilmiş ve bunun yanında acı, sigara gibi, nefes nefes içine çekilmiş, derinliklerden gelen şuh kahkahalar ile yükselmiş atmosferin içine.

Paragraflar, fazlası ile atılmış ve bir daha asla geri dönülmeyen şeyler içeriyor, anahtar kelimeler ise telaffuz edilemeyenler ile başlıyor. Tepelerde bulunan şehirler yanıyor, tepelerde bulunan şehirler kor halinde bir tanrı halini alıyor. Tepelerde bulunan şehirlere gitmek istiyorum, ne yazık ki artık bu saatte otobüs kalkmıyor.

Gemiler beyaz limanlardan kalkmış ayrıca, sadece pusu ve şüpheye yelken açmış sandallar duruyor.

Tepelerde bulunan şehirler ise yanmaya devam ediyor.

Hiç yorum yok: