13.12.2009

Kırılmayacak Hatır - Deniz Cem Demir

Evet yazmayacağım bir daha bloguma. Alttaki en sondu fakat başlıktan anlamayacağınız üzere rica edildi. En azından uzun bir süre yazmayacağım. Nedeni kişisel aslında, biraz yalnızlık biraz yabancılık. Türkiye'yi oluşturanlardan ayrı ayrı tiksindiğim şu günlerde teker teker, her kümeden rahatsız eden binlerce konu birikmesinden aslında çektiğim şu acı.

Farkettim ki, hayır... Farkettik ki uzun zamandır konuşmamışız. Olan bitenin farkında değilmişiz. Kelimelerin benim ağzımdan çıkması, düşüncenin benim kafamda oluşması ben, ben, hede höt yapmaz beni. Çünkü ben ben değilim.

Sizler bilmezsiniz bunu. Ben dememenin ne olduğunu, benlikten çıkmayı ve bütün olmayı. Çıkan şeyler bizden çıktı gençlik. Biz... Birinci çoğul olup hala şahısın temel özelliklerini korumak nedir bilmezsiniz ey ikinci çoğul şahıs. Toparlanıp bir kümese biz tıkmadık sizi. Kendi kendinize oldunuz birey birey bir küme.

Bakın asla anlamayacağınız bir yazı bu. Çünkü kişisel değil. Bizlerden söz konusu, birler değil. Sıfırdan mı başlasak?

Başlangıçlar önemli değil gençlik. Önemli olan siz. Siz nesiniz? Bunu cevaplandırabilir misiniz? Ne olduğunuzu şu ana nasıl geldiğinizi uzun uzun yazabilir misiniz? Yoo hayır, ebediyatıp edebiyat parçalamaktan hayatı sorgulamaktan bahsetmiyorum. Yaşınız gibi davranabilir misiniz? 15-16-17-18? Parçalanan, sorgulayan, çok yazan ve sonucunda saçmalayan bir gençlik olmak yerine birazcık o ikinci hanelerin önündeki 1'e yakışır olsanız? Değer bilseniz, saygı duysanız belki biraz basit olsanız kısaca kasmasanız?

Bakın gelin sizlere Biz'den bahsedeyim. Biz nedir biliyor musunuz? Biz tenefüs zilini savaş çağrısı olarak duyup cetvellerle düello yapmaktır. Birbirimizden utanmadan çekinmeden, cinselliği pornoyu ve her geçen gün uzayan pipi boylarımızı görüp, iğrenmeden çekinmeden ve gay olmadan topluca 31 çekmektir. Öncesinde Biz, ilk pornoyu beraber izleyip, suç işlemiş misali cd'yi saklamayı fikir birliğince reddedip, camdan dışarı atmaktır.

Biz, dersane çatılarına çıkmaktır. Derse geç kalıp dersi "tröölll"lemektir. Okul çıkışı toplanıp, mahalledeki lüks siteye kaçak girip güvenlik kameralarına el hareketi yapmaktır. Köpeklerden kaçmaktır. Okuldan kaçalım deyip 2 saat anne babalarımız evden gitsin diye apartman boşluklarında saatlerce oturmaktır.

Biz olmak, ayna kırıp dizini yarıp 30 dikiş yemeğe rağmen okula gidip, 3 gün önce bowling oynarken ayağını kıran arkadaşınla göz göze gelip kahkaha atmak demektir. Biz olmak, kek yutup ölümden dönmek demektir. Biz olmak, yara izi demektir.

Biz olmak aynı anda konuşmamak da demektir, bunu hiç düşündünüz mü? Aradan 2 gün geçse bile kopmamak, 2 ay bırak 2 yıl geçse bile hala aynı zevklere sahip olmak demektir. Hala aynı şeylere gülmek, aynı şeylere sinirlenmek demektir. Niye konuşmıyorsun insan bir arar deyince sen aradın mı ki deyip kitlenmek demektir. Konuşmayı, muhabbet etmeyi korkmadan bir anda bıçak gibi kesmek demektir. Yıllarca arkandan konuşulsa bile affetmek demektir. Yolda karşısına çıkıp yakasına yapışıp "Ben bunu hakedecek ne yaptım??" diye hesap sormak demektir. Biz olmak yakana yapıştı diye korkudan titremek, yakasına yapıştın diye de sinirden titremektir.

Biz olmak birbirine hayran olmak demektir. Yaptıklarına, düşüncelerine saygı duyup durduk yere bunları düşünmek demektir. " Nasıl böyle davranabiliyorsun ki senin yerinde olsam ağzını burnunu kırmıştım" diye merak etmektir. Aynı şeyi yaşadın mı da gidip "Haklıymışın, cidden ağzını burnunu kırmadım" demektir.

Biz olmak evet oyun oynamak demektir, film izlemek, müzik dinlemek, kitap okumak demektir. Fakat şu an olduğunuz yaşlarda atıp tutmadan, forumlara girmeden oyun oynamak demektir. Biz olmak karşılık beklemeden çat diye karşısına çıkıp 4 tane cd vermektir üzerine ellerinle kapak yapıp. Biz olmak, adsl bile olmadığı zaman toplanıp MMO oynamak demektir. İngilizcemiz bile yetmese, anlamasak bile aynı anda 6 kişi bir oyuna başlamak demektir.

Biz olmak buluşmak demektir ve her buluştuğunda bambaşka konular hakkında konuşmak demektir. Biz olmak, gecenin köründe habersizce arkadaşının balkonundan evine girmek demektir. Çığlığını duyan annesinin seni görüp hoşgeldin deyip gülme krizine girmesi demektir. Biz olmak, babaanne ben geldim deyip boyalı saçları yıkayıp okula dönmek demektir. Senin annen çok korkunç olm, izin verir mi ki diye kafa patlatmak demektir.

Biz olmak bu kadar şey yaşamaya rağmen hala ağlamak demektir. Hiçbir şeyin yetmemesi demektir. İçinin hala içini yemesi demektir. Ve yanında hiç kimsenin olmaması demektir. Böyle yap, şöyle yap diyecek, şunu dinle bunu ye bunu oyna bunu izle dicek kimsenin olmaması demektir.

Biz olmak, biz bize olmak demektir.

Biz olmak, bize bir şey diyecek birinin olmaması demektir.

Biz olmak, bireyliğini hiçe saymak... Biz olmak sadece BİZ olmak demektir.

Siz olmak nedir?


13 Aralık 2009 Pazar - Deniz Cem Demir - Namı diğer DCD

Hiç yorum yok: